HABERLER 

Pazar Her Daim Moda

28.02.2012 -- Ne e-ticaretin gelişerek özellikle Sevgililer Günü, Anneler Günü gibi özel günlerde patlayan hacme ulaşması ne de neredeyse her ay bir yenisi açılan alışveriş merkezleri, semt pazarlarının etkisini azaltıyor. Özellikle son yıllarda yaşanan ekonomik durgunluğun da etkisiyle en çok tercih edilen alışveriş kanalı indirim mağazaları olurken semt pazarlarının yerini koruduğu görülüyor. Araştırmacıların sahibi olduğu ve 84 ülkede faaliyet gösteren Ipsos KMG’nin “hane tüketimi paneli”, “yaşam tarzı araştırmaları” ve “perakende tüketim kanalları” araştırmaları verilerine dayanarak sorularımızı yanatlayan Ipsos KMG Yönetim Kurulu Başkanı Vural Çakır’ın verdiği bilgiye göre, günlük alışveriş en büyük payla ulusal zincirlerden yapılıyor. En hızlı büyüyen alışveriş kanalı indirim mağazaları olarak karşımıza çıkıyor. Bakkalların payı azalırken pazarlar yerini koruyor. Yapılan bu araştırmalarda sorulara verilen yanıtları yorumlayan Çakır’ın verdiği bilgiye göre ülkedeki alışveriş manzaralarını şöyle özetlemek mümkün: Genelde alışveriş birbiriyle iç içe geçmiş dört ana bileşenden oluşuyor. Yapılması gereken bir iş ve bütün işler gibi sıkıcı. İkincisi sorumluluk, özellikle ev bütçesini idare edenler için. Eldeki parayı en iyi şekilde kullanmak gerekiyor ki bu her geçen gün biraz daha önem kazanıyor. Üçüncüsü sorumluluğu yerine getirerek görülen mutluluk hissi. Sonuncusu yaşanan özgürlük duygusu... Kadınlar için evin kısıtlayıcı ortamından çıkıp birçok seçeneğin olduğu bir dünyaya gidiş, özgürlük duygusu yaratıyor. Alışveriş merkezleri, sundukları ortamla birlikte alışverişin sıkıcı ve sorumluluk isteyen yanını görece azaltıp daha keyif sağlayan taraflarını güçlendiren bir değişikliğe yol açtı. Gençler için ilaveten bir sosyal mekân oldular. Böylece alışveriş ve tüketim özellikle son 10 yılda hayatımızda çok daha önemli bir rol oynamaya başladı... AMPD verilerine göre Türkiye’de 302 alışveriş merkezi var. Ülke toplamı olarak bu hızlı gelişimle ortaya çıkan rakamlar büyük gibi görünse de Avrupa ülkelerine bakıldığında ortalamanın oldukça altında. Bin kişiye düşen kiralanabilir AVM alanı Norveç’te 734, İngiltere’de 230, İtalya’da 150, Çek Cumhuriyeti’nde 143 metrekareyken Türkiye’de 67.7 metrekare. Öte yandan, İstanbul’da durum farklı. 108 aktif AVM var ve 28’i de yapım aşamasında. Bu da kentin planlamacılarının ve yatırımcıların yeni yatırımlar konusunda daha dikkatli olması gereken bir kapasite oluşturuyor. 2012 verilerine göre toplam nüfusun yüzde 56’sı ayda en az bir kez bir alışveriş merkezine gidiyor. Ziyaretçi sayısı hızla artıyor. Ama bunların tamamının alışveriş yaptığını söylemek mümkün değil. Alışveriş yapılan kategoriye göre roller farklılaşıyor. Genel olarak alışveriş bir kadın işi olarak yerleşmiştir desek de erkeklerin de ön plana çıktığı alanlar var. Örneğin teknoloji... Erkekler giyim alışverişlerini bile eşsiz yapmıyor. Hatta kendi giyim alışverişlerini eşlerine sipariş edenler azımsanmayacak ölçüde. Alışverişte en büyük grubu fiyat avantajı aramayı esas alan grup oluşturuyor. Oranları yüzde 19. İkinci grup “yeni”ye çok duyarlı olanlar. Yeni bir şey özellikle dikkatlerini çekiyor; oranları yüzde 17. Bir üçüncü grup daha var ki mağazalar için tehlikeli... Zira onlar “kayıtsız” diye tanımlanıyor ve sayıları da gittikçe artıyor. Kategori olarak payları yüzde 17. Ağırlığını erkekler oluşturuyor ve şirketlerin yürüttüğü pazarlama ve promosyon faaliyetlerinden etkilenmiyorlar. Marka konusunda da hassas değiller. Sadece ihtiyaçlarına göre alışveriş yapıyorlar. Alışveriş tutumuna ilişkin tabloya bakıldığında da erkeklerin teknoloji, kadınların temizlik malzemesi aldığı görülüyor. Teknoloji alışverişi yapan kadınların oranı yüzde 9’da kalırken erkeklerde bu oran yüzde 26’ya çıkıyor. Birlikte yapanların oranı yüzde 47. Gıda içecek alışverişlerinin yüzde 40’ını, temizlik ürünlerinin yüzde 71 ve giyimin yüzde 31’ini kadınlar yapıyor. Alışverişte erkek ve kadınların eşitlendiği tek alan yüzde 17 ile beyaz eşya.(finanscaddesi)